Sayfalar

13 Ocak 2024 Cumartesi

Southend on Sea'ye gidiyorum. 06 Agustos 2022

 17 Haziran 2022 Southend on Sea'ye gidiyorum.


Londra'da ikinci yazım. Bu yaz havalar o kadar sıcak oldu ki hafta sonları en yakın yerlere kendimi atıyorum. Bu hafta gideceğim yeri Londra'ya yakın olması sebebiyle Southend on sea olarak sectim. Londra'ya trenle 50 dakika sadece.







10 dakika yürüme mesafesinde keyifle ana caddeden ilerliyorum. Yüzmesem de kumsalda güneşlenirim diye düşünmüştüm.


Ana caddesi samimi, sağlı sollu butik mağazalarla dolu geniş bir cadde. Olmazsa olmaz Primark hemen caddenin sonunda yer almış. Eksik olan havlumu ve bikinimi alıp yokuş aşaği ilerliyorum. 



Edinburgh'ta Yılbası 2024.Edinburg'a gidiyorum.

 

2013 yılında Baha  arkadasımla yaın Edinburgh'a gitmiştik. Taa o zamanlardan bir yılbaşi geçirmeyi dilemiştim. Ev sahibimiz Nadia yıl başında yaklaşık iki milyin kişinin Edinburgh'a geldiğini ve muhteşem bir havai fişek gösterisi olduğunu söylemişti. 2018 yılında Yeni yıl dileklerimin içerisine Edinburgh'da yıl bası geçirmek diye ilave etmişim. Kısmet 2024 Yılınaymış.


İngilteye gelişimin üçüncü yılındayım. Oda arkadaşım Cierra yedi ay sonunda ülkesine dönmüştü, aradan 1,5 sene geçti. Bir gün telefonumda mesajını gördüm. Ben Edinburgh'a geldim master için seni de mutlaka bekliyorum dedi. Onunla birlikte de bir hafta sonu Edinburgh'a gitmeyi çok istemiştik ama kısmet olmamıştı. Bu kez herşey hazırdı. Ben de yılbaşı 3 günlük tatilini Edinburgh'da geçirmeye karar verdim.

Cuma günü öğleden sonra trenle gidip, 1 Ocak Pazartesi günü otobüsle dönecek şekilde 3,5 günlük bir seyahat programı hazırladım. Londra King Cross istasyonundan Edinburgh trenine biniyorum. Son 5 dakikaya kadar hangi perona geleceği belli olmadığı için ekranlar önünde bekliyorum. Christmas sonrası tüm süslemeler aynen devam ediyor. 

Aksam vakti Edinburgh'a varıyorum. Hava buzzz Christmas market kurulmuş, Dönme dolap ve küçüçük dükkanlarıyla panayır yeri Princess Streette kurulmuş. Aradan 12 yıl geçmiş biraz tedirgin olmakla birlikte İskoç sıcaklığına kendimi bırakıyorum. Cierra'nın kaldığı yerleşkeye geçmek üzere otobüse biniyorum. İskoçya'da bir türk bir çinliye misafir oluyormuş. Otobüs durağına beni karşılamaya geldi ve koşarak sarıldı. Tam filmlerdeki gibi. Beni sevdiğini biliyordum ama bu kadar sıcak karşılayacağı aklıma gelmezdi.

Edinburgh üniversitesinde psikoloji alanında master yapıyormuş Cierra, bir sene daha burada olacak. Bütün gece 1,5 senenin hikayesini anlatıyoruz birbirimize. Sabah uyanında Nadia ile haberleşiyoruz. Onlar sahile biz Royal Mile'e geçiyoruz. Öncesinde hemen arkamızda duran  Arthur’s Seat 'e 5 dakika yuruyoruz. Cierra'nın kaldığı yerin bu kaday merkezi olması muhteşem bir şey. Artur tepesinden havai fişekleri izleyebilir miyiz diye düşünüyoruz ama tepe çok esiyormuş. Bu fikrimizden vageçiyoruz hemen.


15 dakika yurume mesafesinden sonra Royal Mile'a varıyoruz. Bahar arkadaşımla bu sokağı az turlamamıştık. Royal Mile üzerinde biraz gelen geçene bakarak kahvemizi içiyoruz. Yeni yıl hediyesi almak üzere Princess Street'e iniyoruz. Yılbaşı gününün bir öncesi sokaklar insan dolu ve herkes yeni yıla hazırlanıyor. Edinburgh'da yılbaşı için sokak partileri düzenleniyor, Hogmanay diye isim vermişler, öğlen başlayıp gece yarısı havai fişek gösterilerinden sonra gece partileriyle devam ediyor. Sokak partisi deyip geçmeyin 28 £ gibi bir giriş ücreti var. Hava şansımıza inanılmaz güzel, bir kaç gün önce büyük fırtına olmuş ama şu an güneşli. Akşam üzeri Nadia bizi evlerine davet ediyor biz de Cierra ile ev ziyaretine geçiyoruz. Zaten saat 4 gibi hava anında kararıyor, sokaklar cazibesini hemen yitiriyor.


Evi bulmakda biraz zorluk çeksek de Vivien bizi karşılamaya geliyor. Nadia ile Vivien 2012 yılında İskoçya'da evlerinde kalmıştık, en son Nadia'yı 2019 yılında Londra'da görmüştüm. Ama bazı insanlarla aranızda özel bağlar vardır ya, sanki daha dün oturup çay kahve içmişsinizdir, aradan 12 sene geçmiş ben Londra'ya yerleşmişim. İki çocukları olmuş sanki zaman bükülmüş arada hiç boşluk olmamış gibi. Aynı sıcaklıkta bizi karşıladılar, evlerinde yeni yıl yemeği yedik. Evin içi gittikçe birleşmiş milletlere döndü, bir Türk, bir Çinli, bir Fransiz, bir Maritiuslu İskoçya'dalar. Biraz tuhaf bir kombinasyon ama çok keyifli bir akşam. Vivien gece bizi evimize bırakıyor.


Bugün yılbası günü, sabah biraz evde vakit geçiriyoruz çünkü evden çıkınca uzun bir süre gelmeyeceğiz. Yine yürüyerek Princess Street'e geçiyoruz. Akşam için sokakları kapatmaya başlamışlar. Dean Village diye bir yer varmış, eski tarihi bir köy bugün oraya gidiyoruz.

Dean Village 20 dakika yürüme mesafesinde, süpriz olarak ortasından nehir geçiyor, kendimizi bir anda masalsı bir köyde nehir kenarında yürüyüş yaparken buluyoruz. Akşam yemeği için tekrar merkeze geliyoruz, çoğu yer rezerasyonsuz almıyor biz de bir Japon restaurantına kendimizi atiyoruz. Yemek şaşırtıcı derecede lezzetli. Yemekten sonra Calton Hill'e doğru yol alıyoruz, Havai fişekleri görebileceğimiz bir başka tepesi, öncesinde vakit geçirmek için güzel bir puba geçiyoruz.


Calton Hill Kaleyi güzel gören tepelerden biri ancak gittikçe kalabalık olmaya başlıyor, insan seline dönüyor. Biraz stres oluyoruz, tam havai fişek başlamasına 10 dakika kala biraz geriye çekiliyoruz. Daha sonra ise tekrar havai fişek gösterisini seyrediyoruz ama araya biraz bulut giriyor. Tepeden aşağı inmek için bir saat kadar bekliyoruz, kalabalık bitmiyor. Asağı indiğimizde otobüs olmadığından eve kadar yürüyoruz. Saat 3'e doğru eve geliyoruz.


01 Ocak sabahı otobus terminaline geliyorum. Sokaklar bomboş, gecenin kalabalığı dağılmış, insanlar evlerine çekilmişler. 9 saatlik bir yolculuğun sonunda evime Londra'ya geliyorum.

01 Ocakö senenin ilk gününü yolda geçirmeyi seviyorum. Yeni yıl hareketli başladı öyle de devamı gelir inşallah