Sayfalar

17 Eylül 2012 Pazartesi

İskoçya günlerimiz V - Edinburgh


Calton Hill, Tanya'yla birlikte
29 Ağustos: Bugün yine misafir ağırlıyoruz. 2 sene önce İstanbul'da tanıştığım Tanya sağ olsun Edinburgh'a bizi ziyaret etmeye geliyor. Öğle saatinde Edinburgh Waverley tren istasyonunda buluşmak üzere sözleşmiştik. Saat 12:03'te karşılamaya tren istasyonuna gidiyoruz.. Hani bazen zaman atlaması olur ya, aradan 2 sene değil, 2 gün geçmiş gibi devam ediyoruz kaldığımız yerden. Tanya bizi Calton Hill & Nelson anıtının olduğu tepeye götürüyor. Bugün Edinburgh için yağmur günü. Güneş bu kez çok kısa aralıklarla yüzünü gösteriyor. Calton Hill'den Edinburgh manzarası harika. Ayrıca Arthur Seat'da çok güzel bir konumda. Güneşi fırsat bilip, sandviçimizi yiyoruz, yağmurdan sebep kapalı mekanlarda karar kılıyoruz. Önce Royal Mile üzerindeki Childhood müzesini geziyoruz. Çeşitli bağışlarla 60.000 üzerinde parça var müze bünyesinde.
Dolly
Edinburgh gök kuşağımız
Buradan Scottish National Müzesine geçiyoruz. Müzede Dolly'i de görüyoruz. İlk kopya koyun. Londra'ki tüm müzelerden sonra açıkça söylemek gerekirse buradaki müzeler biraz yavan kalıyor. Gezilerden sonra akşam üzeri güneş tekrar geldi ve iki gökkuşağı aynı anda göründü. Dileklerimizi diledik.  Akşam yemeğinden sonra Irish Pub'da müzik dinledik.

30 Ağustos: Bugün öğlene kadar Tanya ile beraberiz. National Portrait Gallery ile günü açıyoruz. Daha sonra öğlen yemeğimiz için Princess Street Garden'e geçiyoruz. Güneşli bir Edinburgh günü bizi bekliyor. Tanya'yı öğleden sonra yolcu edip, Duddingston'a doğru yola koyuluyoruz. Hollyrood parkın biraz dışında çok güzel bir kasaba. Burada en eski publardan biri var. 1360'lardan beri oradaymış. Çok şirin bir yer: The Sheep heid inn.

The Sheep Heid 

Pub'da harika yemekler servis ediyorlar. Ayrıca otel'in içinde eski tip bowling var. Eskiden soylular da  burada durup bowling oynarmış. Biz gittiğimizde iki ekip vardı. Biri bowling diziyor, diğeri topları alıyor. Duddingston da ayrıca çok güzel bir göl var. Yiyemediğimiz ekmekleri göldeki ördeklerle paylaşıyoruz bizi o kadar çok seviyorlar ki sonunda ördeklerden kaçıyoruz:) Hava güneşli ve göl inanılmaz büyülü, otobüs her yarım saatte bir var ancak Dönüşte Hollyrood park patikasından dolanarak Arthur Seat'e gitmek istiyoruz ama yolun yarısında dönüyoruz. Sonrası alışveriş ve Irish Pub.



Roslin Chapel
31 Ağustos: Kültür gezilerimiz devam ediyor. Bugün Edinburgh dışında Roslin Chapel'e gidiyoruz. Da Vinci Şifresi'nde kitabın sona bağlandığı şapel. 1.5 saatlik bir otobüs yolculuğu ile Roslin Chapel'e varıyoruz. Zaten şehrin epey dışında ve otobüsteki tüm yolcular Chapele gidiyordu. İçerde resim çekilmiyor ancak bakmaya doyamıyorsunuz, o kadar değişik figürler var ki ve tavandaki çiçek figürleri, usta çırak sütunu.. Green man figürü hepsinin ayrı bir hikayesi var. Usta güzel bir sütun yaptıktan sonra, değişik tarzda sütun yapmak üzere ilham almak için seyahate çıkıyor. Yokluğunda çırağı bir sütun yapıyor ve usta döndüğünde bu sütunu görünce kıskançlıktan deliye dönüyor ve çırağı oracıkta öldürüyor. Roslin Chapel çok değişik gerçekten. Bu arada şimdi araştırdım Green man bizdeki Hz. Hızır'a denk geliyormuş Kelt inancında. Neyi öğreneceğimi şaşırıyorum. Roslin Chapel'den sonra Edinburgh'a geri geliyoruz. Bu akşam Ghillie Dhu'ya gideceğiz. (2 ruthland place, by princess street and lothian rd) Samantha burayı tavsiye etti. Her cuma akşamı saat 11'de İskoç geleneksel dansını öğretiyorlar. Sonrada club'a dönüyor. Önce Irish Pub'a gecip, 11 gibi Ghillie Dhu'ya geçiyoruz. Bu akşam Vals dansı çalışması varmış. Biz de katılıyoruz hemen araya. Çok eğlenceliydi. İskoçyadaki son gecemizi de tamamlıyoruz.

01 Eylül: 12 koca günün ardından İskoçya'ya veda etme vakti. Yılbaşı kutlamaları Edinburgh'ta çok özelmiş. Avrupa'dan tam 2 milyon insan geliyormuş. Aklımızın bir köşesine not edip, bir dahaki sefere kışın gelmeye karar veriyoruz. Edinburgh hava alanına gelince THY'nin reklamlarını görüp mest oluyoruz. Bir gezimizin daha sonuna geldik. Bir başka gezi notlarında buluşmak üzere...

1 yorum: