Sayfalar

8 Mart 2017 Çarşamba

Katar'a gidiyorum: 08 Mart 2017

Katar'a gidiyorum: 08 Mart 2017

Kendi işimi kuruyorum sayfamı okuyanlar, Aralık sonunda ofisimi kapattığımı biliyorlar. Yeni iş fırsatları ve yeni bir hayat için Katar'a yola çıkıyorum bugün. Sultanahmette 5 yıl restaurant işleten arkadaşım Derya benden 3 ay önce Katar'a geçmişti, o giderken beraber gitmeyi konuşmuştuk. Aradan geçen 3 ay içerisinde İstanbul'da tekrar ne yapabilirim diye düşündüm ancak Kapalıçarşı'daki hava parasız kiralık dükkanları gördükçe moralim bozuldu. Ben de bir ay önce Katar'a gitmeye karar verdim ve biletimi Pegasus'tan 38o TL gibi bir rakama tek yön olarak aldım. Oraya gitmeden önce rutin olarak yaptığım, Meetup, Internations, Toastmasters gruplarına Doha aktiviteleri için göz attım. Biraz sonra valizi kapatıp yola çıkarım. Kalbim biraz buruk, biraz heyecanlı. Hayaller Londra'da iş kurma gerçekler Katar'da çalışma olarak gerçekleşiyor. Suudi Arabistan'da geçirdiğim bir ay, körfez ülkeleri hakkında bir bilgi veriyor bana o nedenle çok hoplaya zıplaya gitmiyorum. Ama Derya'nın orada olması benim için çok avantaj en kötü ama en kötü biraz tatil yapar geri dönerim. Nisan ayında Expo Türk-Katar Ticaret fuarı varmış. Orada müşteri bağlantısı yapmaya çalışacağım. Yine bu sayfadan sizlere gördüğümü, yediğimi, yaşantıyı birinci elden anlatmaya çalışacağım.

09 Mart 2017:

Yaklaşık 4 saatlik bir yolculuktan sonra Doha ışıl ışıl göründü. Yukarıdan büyüleyici bir manzarası var, şehir olarak cazibeli bir hava veriyor, halbuki şehirle ilgili beklentilerimi çok az tutmuştum. Hava limanına vardığımda saat 3'tü. Pasaport kontrolünde polis nerede kalacaksın diye sordu. Doha'da dedim. Adres dediğinde ise a friend dedim. Tabiki bu Türkiye-Katar ikili ilişkilerinin bir sonucu. Bir Schengen ülkesi olsaydı ilk uçakla geri yollamışlardı:)

Bagajdan sonra bir türlü internete bağlanamadım. Ve tabiki prizi kontrol etmek hiç aklıma gelmedi! Üçlü priz kullanıyorlarmış, yaklaşık yarım saat sonra Derya beni hava limanından karşıladı. Bu arada söylemeliyim, hava limanı oldukça geniş ve lüks otoparkı ise çok havalı. Derya'cım sadece 3 ay gibi kısa bir sürede bu kadar yol katetti. İnsan kitlesine gelince, Suudi Arabistan'da geçirdiğim bir ay sağolsun beni zihin olarak hazırlamıştı. Dünyanın uzak ülkelerinden bütün çalışanlar burada. Değişik bir dünya burası.

Kaldığımız yer, lojman gibi. Ev'in içerisi sade ancak bir zaman sonra burası bizim için güzel bir yuva olabilir. Ne de olsa yaşanılan yeri yuva yapanlar içerisinde yaşayanlardır.

10 Mart 2017

Dün bütün günü evde geçirdikten sonra bu sabah Derya ile birlikte kendimi dışarı atıyorum. Burada Al Corniche diye ünlü bir sahil kenarı var orada laptop'umla birlikte çalışacağım. İlk önce City Center alışveriş merkezine bırakıyor Derya beni. Çalıştığı yer hemen köşesinde, oldukça güzel bir konumda işe başlamış. City Center bizdeki Galeria tarzı bir yer. Ancak Cuma günü olduğu için çoğu magaza kapalı, olanlarda 11:15 gibi kapanmaya başladı Cuma namazı için. Alışveriş merkezindeki camiye ilerliyorum. Doha'da Cuma kılmak nasip oldu, İstanbul'da evimin dibinde Cuma'ya gitmezken burada doğal geliyor. Mescidde hemen arkadaş yapıyorum. Fatıma Zehra, Faslı. City Center'deki Carrefourda çalışıyormuş. Türkiye İstanbul deyince gözleri parlıyor, ben de İstanbul'a gelirsen ben de kalırsın diyorum. Mutlu oluyor. Telefonunu alıyorum. Sonra herkes gidince 4 bayan kalıyor ben biraz daha uzun kalıyorum bu kez onlar bizim için de dua et diyorlar. Tamam diyorum. Suudi Arabistandan gezmeye gelmişler, İki ay önce İstanbul'da tatil yapmışlar. İstanbulluyum deyince gözlerinin içi gülüyor. Bu kez onlar beni Mekke'ye davet etti. İlk gün 2 arkadaş! Namazdan sonra Carrefour'a gidiyorum. Biraz sonra sürpriz Fatma ekmek tezgahının başında bile! Yine konuşuyoruz. Hemen çevre ediniyorum. Carrefour'da fiyatları gözden geçiriyorum. Gelirken Katar'ın hep ne kadar pahalı olduğunu duymuştum, Allah'tan sadece züccaciye ve bayan kişisel bakım pahalı. Onun haricinde et burada ucuz, tavuk ucuz ve bakliyatlar normal. Meyve Sebze İstanbul fiyatlarında. Yani yemeğimizi evde pişirirsek burada rahat rahat yaşanır. Ne de olsa Orhan Veli'nin söylediği gibi, hava bedava su bedava, camekanların önü bedava. Yurt dışı seyahat alışkanlıklarımdan edindiğim üzere, cheddar peynir, ekmek ve Mirinda alıyorum. Bu Mirindaya Suudi Arabistan'da alışmıştım burada tekrar gördüğüme çok sevindim. İstanbul'a dönerken anneme mirinda götüreyim o da çok sevmişti. İki gibi City Center'den sahile doğru ilerliyorum. Hava Mart olmasına rağmen sıcak, güneş kuvvetli. Birisi internette, Katar'da sonbahar, kış, ilkbahar ve cehennem vardır diye yazmış. Hak veriyorum. İnsanlar Cuma dolayısıyla hep sokakta, piknik yapıyorlar. Sanki Hyde Park'ta dolaşıyorum, her türlü milletten insan var ve herkesin yüzünde bir dinginlik ve ben seni anlıyorum çünkü ben de vatanımdan uzaktayım ifadesi var, sanki herkes Gurbette... Bilemiyorum ben mi duygusala bağladım. Çimenlerin üzerinde sandviçimi yiyip insanları seyrediyorum. Artık ne olacak diye düşünmenin gereksiz olduğunu anlıyorum. Ne olacak diye diye Katar'a çıkaran Allah, bundan sonrası için de güzel sürprizler hazırlamıştır diye düşünüyorum. Yolda gelirken kiralık ofis tabelası görüyorum. Hemen emailini alıyorum. İstanbul'daki acenteyle konuşuyorum, en azından bir fikir sahibi oluruz. Sonra aklıma Regus geliyor, öyle ya hazır ofis kolaylığı varken neden olmasın. Daha sonra sahilde yürümeye başlıyorum. Akşam ezanı parkta açık alanda kılıyoruz, bayılıyorum. Costa Coffe burada meşhur, ancak kahve fiyatları mesela latte 14 qr yani 15-16 tl'ye denk geliyor. Ayrıca söylemeyi atladım. Döviz bürosu sadece Mavi dolarımı aldı. Diğerleri eski dolar biz almıyoruz dedi. Kahve esnasında tekrar internete giriyorum ve ilk Meetup grubumu açıyorum. Doha'da Istanbul Business Opportunities diye grup açtım bakalım ilk toplantı yarın olacak. Bugün biri kaydolmuş. Bir de burada geçici olduğum için Couchsurfing'e baktım. Samimi olarak burayı beğendim ve sanki hiç yurt dışı değilmişte Türkiye için de öyle bir yere gitmişim gibi geliyor. Telefon Kartı olarak Ooredoo firması var. İnternet pahalı 6 GB100 RY. Değişik bir sistemleri var, Allah'tan Derya ben gelmeden önce almış. Derya'nın burada olması benim için çok büyük bir nimet, bütün zorlukları o yaşamış ben gelene dek bana sefa sürmesi kaldı. Onun da işleri rast gitsin. Bir konu ise Trafik, burada her yerde kazı çalışması var neredeyse ve sol ve sağa girişler kesin refüjlerle ayrılmış eğer yol ortasında şeridinizde değilseniz hiç şansınız yok! Benim burada araba kullanabilmem mucize olur Allah'tan Derya var ve özel arabasıyla servis çeken birinin numarasını verdi. Almeera diye alışveriş merkezine gidiyoruz ve gece 23:00 gibi evdeyiz. Uyumam 2'yi buluyor.

11 Mart 2017:
Dün o kadar yoruldum ki bugün sanıyorum evden çalışacağım.

12 Mart 2017:
Dün turizm acentelerine tanıtım maili yolladım. Akşam üzeri bir tanesi yanıtladı. Randevü talebimi olumlu yanıtlamışlar. Yarın onlara kısa bir ziyaret yapacağım. Adreslerini kontrol ediyorum 37 dakika yürüme mesafesinde. Harika! Henüz burada otobüsleri kullanmayı öğrenemediğim için ulaşım Derya olmazsa zor benim için. Derya bu trafikte araç kullanabiliyor ya, gözümde bir kademe daha artıyor gerçekten deli gibi araç kullanıyorlar, bu kadar sakin bir şehir de bu kadar trafikte agresif olmanın anlamını çözemiyorum. Sanıyorum, normal hayata karışamayan ve hep çalışan pozisyonunda olan kişiler, direksiyon başına geçince ilk defa önemsendiklerini hissediyorlar ve biz de varız diyorlar yoksa bu kadar sakin sakin sokakta akan hayat, trafikte nasıl böyle stresli olabiliyor.

Dün akşama kadar evdeydim ancak Derya yorgun olmasına rağmen dışarı çıkmakta ısrar etti. İlk önce festival alanına gidiyoruz Katara'da. Al Corniche gibi ancak yürüme alanı farkllı. Küçük küçük pavyonların olduğu standlar ve bolca türk standları. Bizdeki Sultanahmet pavyonları gibi. Sonra St Regis'deki The Club'a gidiyoruz. Hotel oldukça şaşalı, içeri girerken pasaportu gösterip girebiliyoruz ancak. Salı ve Cumartesi geceleri Senorita gecesiymiş yani bayanlara hem ücretsiz hem de içeri iki içecek hakkı veriyorlar! Derya!nın dans arkadaşlarından birini görüyoruz diğerleri Salsa olmadığı için Hilton'a geçmiş. Biz keyfini çıkardık, çok kalabalık değildi. Derya ile en son Küba Salsa'da Beşiktaş'ta dans etmiştik:)) Kısmette Doha The Club'da dans etmek de varmış! Sonra diğer arkadaşlarının yanına Hilton'a geçiyoruz. Hemen kaynaşmış burada Derya ve çok da güzel etmiş! Gece 2 gibi eve geçiyoruz. Sabah Regus ofisten aradılar bu öğleden sonra onları ziyarete gideceğim. Couchsurfing'den Hüseyin diye bir arkadaş yazdı dün, sağolsun kalma sorunu olursa kapımı açarım diyor.. Burayı sevdiğimi söylemişmiydim?  
Saat 4'te Al Fardan'a gitmek üzere sokağa iniyorum. Derya'sız bu ilk çıkışım olacak. Kapının önündeki elektronik markete anahtar yaptırmak için giriyorum. Orada anahtar yapılmıyormuş, Nuridi diye bir hintli sağolsun çok yardımcı oluyor. Biraz laflıyoruz ve Al Fardan'a gitmem için taksi ayarlıyor. 10 dakika sonra Al Fardan'ın kapısında iniyorum aslında City Center'in arka kapısıymış. Al Fardan'ın girişi çok şaşaalı hem rezidans hem office towers olarak kullanılıyor. Regus'un ofisini geziyorum. İstanbul'da da benzer bir Eofis kullandığım için sistemlerine çok aşinayım. Bazen geçmişe bakınca bir şey yapmamışım gibi görünüyor, halbuki böyle yeni bir yapılanma için her şey elimin altında kadar kolay. Regus'un yeri gerçekten çok güzel hele deniz manzaralı ofisine bayıldım. Kiralar 10.000 QR dan başlıyor ama Doha gibi bir yerin belki en güzel konumlarından biri için normal diye düşünüyorum. Sonra City Center'e geçiyorum dün yaptıramadığım anatarı yaptırıp Derya ile buluşuyoruz ve İkea'ya gidiyoruz. Daha doğrusu gidemiyoruz çünkü yolu o kadar sapaki ne yapacağımızı uzun bir müddet kestiremiyoruz yarım saatlik kaybolmadan sonra İkea'dayız. Allah'tan Doha ufak bir yer ne kadar kaybolabilirsin ki. Alışverişimiz 11 gibi bitip eve geliyoruz. Yorgunluktan ölüyoruz.

13 Mart 2017:
Bugün Turizm Acentesi ile saat 14:00 te randevüm var. Heyacanlıyım. Google Map 37 dakika yurume mesafesi gösteriyor. Önce aşağıda otobüs için kart almak istiyorum Smartart ancak en az 30 QR. Söylemişmiydim, döviz büroları sadece mavi dolar kabul ediyor, İstanbul'dan getirdiğim dolarlar işime yaramadı. Yarın Merkez Bankasında değiştireceğim. Teknoloji güzel şey, eskiden insanlar yıldızlara bakarak yön bulurlarmış şimdiyse Google Map var. Yarım saat içerisinde turizm acentesinin önünde buluyorum kendimi. Bay Amila, yarım saatlik bir görüşme yapıyoruz. Diyor ki eskiden çok müşteri gönderiyorduk ancak son olaylardan sonra talep kesildi. Ne diyebilirim ki, seçimden sonra diyorum. Oradan ayrılıp yol boyunca gördüğüm Trading Firmalarına uğraya uğraya geliyorum. İki firmaya girip kart bırakıyorum. Daha önce internetten aradığım trading firmaları hepsi bir sokakta. Bing Road.

Eve tekrar bu kez daha kestirmeden geliyorum. Yolda Nuridiye rastlıyorum, beni görünce selam veriyor. Tekrar konuşuyoruz. Ne zaman ne bilgi lazımsa sor buradayım diyor. Sağolsun.

Yarın sabah Meetup toplantısı var bayanlar kahve günü. Bakayım bir de onlara katılayım.

14 Mart:
Sabah 10'da meetup toplantısı var Suoq Wakıf'ta. Evden çıkmam neredeyse 11 i buluyor ve daha en az 25 dakika yürümem gerekiyor! Gideceğim yol tam bir inşaat alanı her yer ama her yer kazı!
Google Map'i takip ederek Souq Wakıfa varıyorum. Biraz hüzünlü, eski bir pazar yeri. Bizim kapalı çarşı gibi ama eski versiyonu. Çok ama çok yaşlı insanlar var hamallık yapan. Bir tanesini görüyorum tek gözü görmüyordu sanıyorum taşıma sandığı ile orada bekliyor. Biraz hüzünlü biraz terkedilmiş bir kapalı çarşı, hediyelik eşyalarıyla kumaş mağazaları ve nargile kafeleriyle güzel ve hüzünlü bir pazar. Buluşacağımız yer Zatara burada yaşayan bayanlar her salı günü meetup üzerinden buluşup kahvaltı yapıyorlarmış. Ben son yarım saatlerine yetişebildim, grup ilginçti, eşleri çalışıyormuş, hanımlar da çocuklar okuldayken ya da kimisi emekli olmuş buluşup vakit geçiriyorlar. Olmazsa olmazı Türk restaurantını görüyorum.Biraz laflıyoruz sonra dolarımı bozdurmak için Katar Merkez Bankasını buluyorum ama tahmin edebildiğim üzere bozmuyorlar bir ihtimal daha havalimanına gideceğim. Orada bozuyorlarmış, ya da bir google yapayım bakayım.

Sonra yürüye yürüye tekrar eve dönüyoruz. Derya'nın doğum günü bugun. Salsa arkadaşlarıyla birlikte St Regis'e gidiyoruz. Salsa partisi oldukça güzeldi.

15 Mart:
Bugün saat 12:30 da müşteri ile buluşmak üzere Lagoon Mall'e gideceğim ancak önce Western Union'a gideceğim. Pasaportumda vize son tarihi görülmediği için parayı vermediler nedir burada parayla çektiğim sıkıntı neyseki bir başka şubesi bozdu. Lagoon Mall'de müşteriye yine geç yetişiyorum, toplantı güzel geçiyor. Alışveriş merkezi ise bomboş. Kiralar yüksek olmalı peki bu kadar alışveriş merkezi boşken kim alışveriş yapıyor. Bir de şehirde deli gibi hummalı çalışma var ancak şehirde kimse yok. Kim oturacak buralarda bir muamma.


Şehirdeki toplu taşıma gerçekten çok zayıf. Alışveriş merkezinden tekrar Al Corniche'e geçiyorum. Louis diye bir arkadaşla buluşup, sahilde biraz yürüyoruz.  

10 Nisan 2017:
Doha'ya geleli tam 1 ayı geçti. Şehre iyice ısındım ve nihayet geçen hafta otobüslerini kullanmaya başladım. Aslında basitmiş Karwa otobüslerinin basit bir yol haritası var. Bizdeki Akbil ayarı Smart cardları var. İlk seferimi City Center'e yaptım. İkinci kez ise Villagio Mall'e gittim. Villagio Metris'te bulunan Via Port Venezia'nın benzeri bir alışveriş merkezi önünde ise aspire park diye büyükçe bir park var. Buradaki parklarda insanlar gün boyu vakit geçirebiliyorlar. Piknik oldukça yaygın bir de hava gittikçe ısınmadan mümkün olduğunca dışarıda vakit geçirmek istiyorlar sanırım.

Bu arada tam 4 adet meetup toplantısı düzenledim. İlki İstanbul life ve iki iyi arkadaş edindim. Sonra kendini geliştirme ve türkçe arapça pratikte ise Yusufla tanıştım. Yusuf daha sonra beni Katara festival alanına davet etti. Bir türk arkadaşım ise Mall of Qatar'a götürdü. Burada gezebileceğiniz ya sahil kısmı var ya da alışveriş mağazaları. Kalanlar kazı halinde evler ve iş yerleri.

İki Cuma öncesi Museum Islamic Art'ı gezdim. Müze tam sahilde ancak içinde çok fazla sergilenen eser yok. Önünde ise koca bir panayır alanı var. Resimleri daha sonra yükleyebileceğim.

Burada Toastmaster Klübüne iki kez gittim. Toastmaster gerçekten yeni bir şehirde insana ilaç gibi geliyor, hem güzel insanlarla tanışıyorsunuz hem de güvende hissediyorsunuz.

Burada internet oldukça pahalı ve Ooredoo hattı var. 6 gb internet için 100qr ödeyip 3 hafta zor idare edebiliyoruz. Süpermarket yaklaşık %20 daha pahalı. Kozmetik ve hijyen ve mutfak eşyaları ise neredeyse %50 daha pahalı.

Önümüzdeki hafta Türkiye'de seçimler var ve kalbimiz orası için atıyor.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder